Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında sahipsiz sokak hayvanları düzenlemesine ilişkin konuştu. Türkiye’de artan bir kuduz tehdidi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin risk açısından şu anda Afrika ve Asya ülkeleriyle aynı kategoride yer aldığını söyledi.

Yurt genelinde 4 milyon sahipsiz hayvan olduğunun tahmin edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sahipsiz köpek sayısını, yakala-kısırlaştır metoduyla çözmek istedik. Ama bu bir çözüm olmadı. Veriler bu metodun dünyanın diğer ülkelerinde de sahipsiz hayvan sayısını azaltmadığını gösteriyor. Bu sorunu köklü şekilde bir çözüme kavuşturmamız şart. Bu meseleyi çözmüş ülke örneklerini inceliyoruz. Tüm taraflarla istişare halindeyiz.” diye konuştu.

“Öncelik sahiplendirme

Erdoğan, yapılması planlanan değişiklikle birlikte önceliğin sokak hayvanlarını sahiplendirmek olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın.” ifadelerini kullandı.

Dünya vahşeti canlı yayında izliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısındaki konuşmasında İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarına da sert tepki gösterdi. “15 bin masum çocuktan ne istediniz? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız? Hiçbir din şu vahşeti meşrulaştırmaz.” diyen Erdoğan, “Dünya Netanyahu denen kanla beslenen vampirin vahşetini canlı yayında izliyor. ABD sen de bu soykırımdan sorumlusun.” ifadelerini kullandı.

BM’ye tepki

Birleşmiş Milletler’i katliama sessiz kalmakla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM kendi personelini, kendi yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze'de sadece insanlık değil, BM de ruhuyla birlikte ölmüştür.” dedi.

Bugün itibariyla 147 ülkenin Filistin’i devlet olarak tanıdığını anımsatan Erdoğan, “147 üyenin ortak kararı 5 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin keyfine bırakılamaz. Tekrar söylüyorum; dünya 5’ten büyüktür. 147, 5’ten büyüktür.” dedi.

"147, 5'ten büyüktür"

Şu an itibariyle 147 ülke Filistin’i bir devlet olarak tanımış durumdadır. BM’ye üye 193 ülkenin 4’te 3’ünden fazlası Filistin’i egemen bir devlet olarak kabul ediyor. 147 üyenin ortak kararı 5 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin keyfine bırakılamaz. Tekrar söylüyorum; dünya 5’ten büyüktür. 147, 5’ten büyüktür.

Yeni anayasa mesajı

Siyonizmin eli içerideki işbirlikçileri, içerideki tasmalı piyonları vasıtasıyla her ülkeyi karıştırmaya çalışmaktadır. İşte biz buna ‘dur’ dedik. 15 Temmuz’da sadece FETÖ’cü darbeye değil, siyonist darbeye de geçit vermedik. Türkiye’de darbeler dönemi sona ermiştir. Siyasete müdahale etmeye kalkışanlar hapiste yaşnakacaklardır. İnşallah Türkiye’yi darbe mahsulü anayasadan kurtarıp hem darbelerle hesaplaşmamızı hitama erdirecek hem de demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceğiz.

Sokak köpekleri tartışması

Elitlere değil, halka baktık. Bağıranların değil, sessiz yığınların sesi olduk. Tuzu kurularla değil, şehrin çeperlerinde hayat mücadelesi verenlerle yol yürüdük. Allah’tan ve devletten başka hiç kimsesi olmayanlar için siyaset yaptık. Ne yaptıysak milletimiz için yaptık. Artık tahammül edilemez noktaya varan sahipsiz köpek sorununa işte bu zaviyeden bakıyoruz.

Türkiye’de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon. Ancak bu konuda sağlıklı bir sayım yapılamadığı için rakamın en az iki kat olduğu varsayılıyor. Bu sayı her yıl katlanarak artıyor. Bununla birlikte kuduz tehdidi de büyüyor. 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı 260 bin iken, 2023 yılında bu sayı 438 bine yükseldi. Son 5 yılda hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma vakası gerçekleşti.

Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan başıboş köpek sorunumuz var. Bazı ülkeler Türkiye’ye gelecek vatandaşlarını kuduz ve sahipsiz köpekler için uyarmaya başladı.

Kuduz riski açısından Türkiye, şu an Afrika ve Asya ülkeleriyle aynı risk kategorisinde yer alıyor. Hayvanlardan insana bulaşan hastalık riski de giderek yükseliyor. Bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Biz doğum yapacak bir köpek için ordusunun yolunu değiştiren bir peygamberin ümmetiyiz.

Canlıya her zaman merhametle yaklaştık. Hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. 2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu’nu biz çıkardık. Hayvanları mal statüsünden çıkarıp, can statüsüne aldık. Sahipsiz köpek sayısını, yakala-kısırlaştır metoduyla çözmek istedik. Ama bu bir çözüm olmadı. Veriler bu metodun dünyanın diğer ülkelerinde de sahipsiz hayvan sayısını azaltmadığını gösteriyor. Bu sorunu köklü şekilde bir çözüme kavuşturmamız şart. Bu meseleyi çözmüş ülke örneklerini inceliyoruz. Tüm taraflarla istişare halindeyiz.

Gerçek şudur… Toplumun çok büyük bir kesimi bu meselenin çözülmesini, sokakların herkes için güvenli hale gelmesini istiyor. Bu çağrıya kayıtsız kalmamız düşünülemez. Şu hususun altını özellikle çiziyorum; biz sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini amaçlıyoruz. Bu değişiklikteki yegane hedefimiz budur."