Değişim tartışmalarının yaşandığı CHP'de sürecin önemli isimlerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
"İstanbul'a mühürlüyüm" mesajını vererek yerel seçimlerde yeniden belediye başkanlığına aday olduğunu açıklayan İmamoğlu, CHP'deki değişimin de şart olduğunu vurguladı.
İşte Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları;
Geçen dört yılda İBB iktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi oldu. Saraçhane, siyasi davalara karşı bir güçlü demokrasi meydanına dönüştü.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde vatandaşlarımızı beraber yol yürümeye davet ediyorum. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır ben bu sözü çok önemsiyorum.
İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır, ben bu sözü çok önemsiyorum. Şüphesiz yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak büyük bir siyasi başarıdır, bunu biliyorum.
İstanbul’u kazanan bir belediye başkanı dünyanın en güzel şehirlerinden birine hizmet etme onuruna ulaşır.
Eğer o kişi bu fırsatı iyi değerlendirirse bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette başka noktalara taşır buna şüphe yok. Ama ben ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ sözünü sadece seçim galibiyeti olarak anlamıyorum. Benim gözümde İstanbul, Türkiye’nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olmalıdır.
İstanbul’un sorunlarını çözmek Türkiye’nin sorunlarını çözmektir. İstanbul uzun süre ihmal edilmiş devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Tahammülü imkansız hale gelen nüfus yoğunlaşması var.
Özellik iktidarın teşvik ettiği sığınmacı akışı kentimizi boğmaktadır. Resmen insanlarımız bundan en derin haliyle şikayet içinde. Emekçilerin, emeklilerin, gençlerin ve kadınların dertlerini umursamayan ekonomi politikalarıyla yükselen hayat pahalılığı toplumsal düzeni tehdit ediyor.
İstanbul ve Türkiye’nin kaderleri mühürlüdür. Bu nedenle ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum. Hayatımı adadığım bu mukaddes şehrime en üst seviyede hizmet etmeyi Türkiye’ye hizmet olarak görüyorum.
Aziz şehrimizdeki ihmal edilmiş, çözülmemiş zorlukları ve sorunları tek tek alt edip kalıcı bir şekilde çözerek, Türkiye’nin sorunlarının nasıl çözüleceğini gösterdik, devam ediyoruz.
25 yıllık bir dönemden sonra İstanbul’da oluşturduğumuz yeni yönetimle milletimize çok daha mutlu bir Türkiye ihtimalinin var olduğunu kanıtlıyoruz.
Hayatım boyunca bir koltuğa değil sürekli bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye’nin yeni bir siyaset, yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur.
Bu topraklarda cesur bir demokrasinin, adaletin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi benim öncelikli hedefimdir.
Hayatımın hiçbir döneminde siyaseti sadece siyasi partilerden ibaret görmedim. Partiler demokratik hayatın önemli organlarıdır ama gücünü yerelden alan bir yönetici olarak siyaseti hep toplumla omuz omuza yapılan dönüştürücü bir eylem olarak gördüm.
“İBB’yi hep birlikte korumalıyız”
Geçmişte olduğu gibi bundan sonraki yolculukta da benim yol arkadaşlarım gençler ve kadınlardır, emekliler ve yaşlılardır, engelliler ve keşfedilmeyi bekleyin girişimci zihinlerdir.
Bu vesileyle Türkiye’nin yönetiminden, yoksulluktan, demokrasimizin ölüme terk edilmesinden, emeğin sömürülmesinden, kültür hayatımızın çölleşmesinden, gençlerimizin doktorlarımızın ülkelerini terk etmesinden isyan eden tüm yurttaşlarıma sesleniyorum… Sevgili yurttaşlarım İBB’yi hep birlikte korumalıyız.
İBB’nin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrarına varmalıyız. Geçen sürede İBB’yi gayrihukuki yollarla elde etmek için çok yol denendi.
Seçimlerde İstanbul’u hep birlikte tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz. Aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp milletçe bu sürece odaklanmalıyız.
Bu başarı için parti ayrımı yapmadan beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım.
Özellikle CHP'li yol arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum; mayıs 2023 seçimlerinde yaşadığımız hayal kırıklığı ifade ediyorum ki beni çok derinden üzmüştür. Ben bunu birçok vesile ile de dile getirdim. Halkımızdan bu seçim mağlubiyetinden dolayı özür diledim. Bu hayal kırıklığının nedenlerinden biri de unutmayalım ki yenilginin sorumluluğunu üstlenme, gerçekle yüzleşme konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmemesidir, gösterilememesidir.
28 Mayıs gecesinden başlayarak ortaya konan tavır partililerimizi seçmenlerimizi anlamak ve hissetme kaygısından ne yazık ki maalesef ki çok uzaktır. Ben bu mağlubiyetin partimizde köklü ve kapsayıcı bir tazenle sürecinin başlamasına vesile olduğunu da görüyorum.
Artık CHP seçim kaybedemez, kaybetmemeli. CHP, ikinci parti olmakla övünemez, övünmemeli. CHP önderliğindeki toplumsal ve siyasal muhalefetin aynı zamanda yerel seçimleri kazanması zorunluluktur.
CHP’liler bu yüksek kazanma arzusu ile bilinci ile hareket etmek mecburiyetindedir. Belediye meclislerini de hep birlikte kazanmalıyız. Bütün örgütümüz bu değişim sürecini uyum içinde tamamlamak ve çalışmak zorundadır.
İstanbul’a hizmet dünyaya hizmettir. Bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağına söz verdim. İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. 4 sene olduğu gibi 16 milyona hizmet için yola çıkıyorum. 2019’da olduğu gibi CHP’lilerle, farklı partililerle gönül vermiş arkadaşlarla yola çıkıyorum.