Türkiye'de pandemi dönemiyle başlayan, ekonomik kriz ile alevlenen ve artık tamamen bir barınma krizine dönüşen kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarıyla ilgili yapılan son kamuoyu araştırması acı gerçeği gözler önüne serdi.


Hem geç kalan hem de krize çözüm olamayan yüzde 25 zam sınırı düzenlemesiyle de artan tartışmalarda yüzde 25'ten fazla kira artışı isteğine maruz kalan kiracıların oranı bir yılda yüzde 51'den yüzde 69'a yükseldi. 


Ipsos Araştırma firmasının kiracılar ve ev sahipleri hakkında gerçekleştirdiği bir çalışma, geçtiğimiz yıl her iki kiracıdan birinin yüzde 25'ten fazla kira zammına tabi tutulduğunu, fakat bu yıl bu oranın her on kiracıdan yedisi olarak arttığını gösterdi.


Ipsos Araştırma şirketinin kiracılar ve ev sahipleri ile ilgili yaptığı araştırma, geçtiğimiz yıl her iki kiracıdan birinin yüzde 25'ten fazla kira artışına maruz kaldığını ortaya koydu. Ancak bu yıl, bu oranın her on kiracıdan yedisi olarak arttığını gösterdi.


Geçen yıl, resmi sınırlamadan daha yüksek kira artış talepleri ile karşılaşan kiracıların yaklaşık dörtte üçü, bu talepleri kabul etmek zorunda kaldı. Ancak bu yıl, benzer bir durumda olan neredeyse her on kiracıdan dokuzu, resmi sınırdan daha fazla olan kira artış talebini kabul etmek durumunda kaldı.


İşte IPSOS tarafından 18 yaş üstü bireylerle Temmuz ayında yapmış olduğu kiracı/ev sahibi anketinin sonuçları...


Kiracıların yaklaşık 1/3’ü oturdukları evden memnun.  


Her 10 kiracıdan 9’u bugün taşınmak zorunda kalsa bütçesine uygun bir ev bulamayacağını düşünüyor.


Kontrat güncellemesi olan kiracıların %69’unun kira artışı  devletin açıkladığı orandan daha fazla olmuş. Ve bu kişilerin %86’sı talep edilen kira artışını kabul ettiğini söylüyor. 2022 yılı ile karşılaştırdığımızda kiracıların bu sene daha zor durumda kaldığı söylenebilir. 


Yapılan kira artışları kiracıların yarısının gelirinden daha yüksek. 2022 yılına göre 4 puanlık bir artış var. 


Kirada evi olan ev sahiplerinin  yarısından çoğu yaptıkları ya da yapacakları kira artışını devletin belirlediği oranda yaptığını / yapacağını söylese de %41’i evlerinin bulunduğu semtteki ortalama kira raicine göre yapma eğiliminde. 2022 yılında bu oran %32 idi. 


Ve ev sahiplerinin %70’i evlerinde bulunan kiracılardan dolayı maddi kayba uğradığını düşünüyor ve geçen seneye göre bu şekilde düşünen ev sahiplerinin oranı 12 puan daha yüksek.  


Ipsos’un Türkiye CEO’su Sidar GEDİK verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: 

Yüksek enflasyon dönemine yeniden girdiğimizden beri ev sahipleri ile kiracılar arasındaki ilişki gündemde önemli yer tutuyor. Ortaya çıkan anlaşmazlıkların, taraflardan birinin diğerini tehdit ettiği, hatta saldırdığı örneklere kadar vardığını görüyoruz. Bir çözüm olarak hükümet konut kira artış oranlarına sınır getirdi ve bu resmi kira güncelleme oranını enflasyona paralel olarak yeniden tanımladı. Ancak bu önlem yaşanan sorunu tamamen çözmeye yetmemiş görünüyor. 


Geçen yıl her iki kiracıdan biri resmi sınırdan daha fazla artış talebi ile karşılaştığını belirtiyordu, bu yıl durum kötüye gitti, artık her on kiracıdan yedisi bu durum ile karşılaştığını iletiyor. Geçen sene resmi sınırdan daha fazla kira artış talebi ile karşılaşan kiracıların yaklaşık dörtte üçü bu talebi kabul etmek zorunda kaldıklarını belirtmişlerdi, bu sene ise bu durumda olan neredeyse her on kiracıdan dokuzu resmi sınırdan fazla olan artış talebini kabul etmek durumunda kalmış. Üstelik tüm bunlar yaşanırken oturdukları semtten ve evden memnun olan kiracıların oranlarında da geçen seneye göre gerileme var. Her iki kiracıdan biri kirasının gelirinden daha hızlı şekilde arttığını paylaşıyor. Peki neden oturmaktan memnun olmadıkları bu evler için ödemekte zorlandıkları kiraları kabul ediyorlar? Çünkü neredeyse her on kiracıdan dokuzu bugün taşınmak durumunda kalsa oturduğu semtte ihtiyacına ve bütçesine göre başka bir ev bulamayacağı inancında. Daha da kötü bir durumda kalmamak için kabul ediyorlar. 


Ev sahibi tarafına baktığımızda ise onlar açısından da olumsuzluklar tespit ediyoruz. Geçen her on ev sahibinden altısı “son dönemde kiralar sürekli artarken evimde mevcut bir kiracının olması nedeni ile maddi kayba uğruyorum” ifadesine katılıyordu, bu yıl bu oran yükseldi, artık her on ev sahibinden yedisi bu şekilde düşünüyor. Bunun doğal sonucu olarak da ev sahipleri arasında kira gelirlerini piyasa ortalamasında tutabilmek için resmi sınırın üzerinde kira talep edenlerin oranı giderek yükseliyor. Geçen yıl her üç ev sahibinden biri resmi kira güncelleme oranından fazla bir artış talep ettiğini belirtmişti, bu sene ise oran %41’e yükselmiş durumda. 

Yüksek enflasyonun birçok nedeni ve sonucu var. Fiyatlama davranışındaki bozulma da hem neden hem de sonuç. Benzer bozulmanın başka alanlarda da olduğunu biliyoruz, ancak özellikle konut kiraları bu bozulmanın en net şekilde gözlemlenebildiği yerlerden biri. Kiracılar ve ev sahipleri bir kısır döngü içindeler, görünen o ki resmi güncelleme oranı tanımlamak sorunu ancak kısmen çözebiliyor, problemin ana gövdesi olduğu yerde durmaya devam ediyor.